28-29 Mayıs 2016 Haftasonu Bozcaada, Assos, Kaz Dağları Turu

()

1. GÜN CUMA 2016: İSTANBUL'DAN BOZCAADA'YA HAREKET

Belirtilen yerlerde buluşarak Tekirdağ - Çanakkale üzerinden Bozcaada’ya hareket ediyoruz.

2. GÜN CUMARTESİ 2016: RUM MAHALLESİ-KİLİSE-KALE-RÜZGAR GÜLLERİ

Sabahın ilk ışıklarında Eceabat'tan feribota biniyor ve Çanakkale'ye geçiyoruz. 1 saatlik yolculuktan sonra, Bozcaada'nın tam karşısında Geyikli iskelesindeyiz. Geyikli iskelesinde bulunan restoranlarda kahvaltımızı yaptıktan sonra, (ekstra) Feribota binip Bozcaada’ya geçiyoruz. Not: Yeni uygulamayla birlikte otobüslerin Bozcaada’ya geçişini kaldırdılar. Feribottan indikten sonra, Bozcaada sokaklarında gezmeye çıkıyoruz. Dünyanın en güzel adalarından biri olan Bozcaada muhteşem kalesi ile daha feribottan inmeden büyüleyicidir. İskelede iner inmez tarihi Bozcaada Kalesi’ni geziyoruz. İç ve dış kale görüldükten sonra, Rum ve Türk mahallesini birbirinden ayıran yolda nostaljik bir yürüyüş yapıyoruz. Beyaza boyanmış bakımlı evler çiçekli yollar ve Arnavut kaldırımlı sokaklar arasında fotoğraf kareleri yakalıyoruz, Rum tarafında tarihi kilise Türk tarafından tarihi camilerimizin gezisinin ardından misafirlerimizi feribot kalkış saatine kadar serbest bırakıyoruz. Daha sonra feribota binip Geyikli İskelesi’nde bizi bekleyen aracımıza binip otelimize geçiyoruz.

Konaklama: TROAS BEACH HOTEL / EZİNE / ÇANAKKALE

3.GÜN PAZAR 2016 – ASSOS – ATHENA TAPINAĞI- ZEYTİNYAĞI MÜZESİ ZEUS ALTARI-ADATEPE - TAHTAKUŞLAR-HASAN BOĞULDU VE SÜTÜVEN ŞELALESİ

Sabah otelde alınan açık büfe kahvaltı sonrası, üç bin yıldan bu yana kadar nefes alınan ve yaşamın hiç bitmediği Assos Antik kenti üzerinde kurulu ve 3 kilometrelik antik surlarla çevrili Behramkale Köyü. Komşuluk ve misafirperverliğimizin temellerini oluşturan bitişik evler dar sokaklar arasından yürüyüşümüz başlıyor, taş evler arasında yürürken Yörük teyzelerin sattığı bir çok yöresel ürün alabiliyorsunuz. 234 metre yükseğe kadar zevkli bir köy yürüyüşün ardından dünyanın en muhteşem manzaralarından birine sahip Assos Akrapola varıyoruz. Dünyanın ilk mahkeme binasını, tarihi surları, Midilli Adasını ve Edremit Körfezini Athena Tapınağı'ndan kuşbakışı izliyoruz. Ayrıca 700 yıllık geçmişi ile Murad Hüdavendigar Han Camisi ve Köprüsü gerçekten muhteşemdir.Alışveriş molaları vererek Assos Limana iniyoruz.Limana giderken Antik dönemden kalan mezarlık, Agora, Gymnasium görerek Antik Tiyatro'ya varıyoruz. Dünyanın en güzel manzarasına sahip ve gladyatör dövüşleri yapılmış bu tiyatroda fotograf için serbest zaman ardından, isteyenlerle beraber limanda balıkçı tekneleri ile bir Assos tekne turu (ekstra) yapıyoruz. Limanda 2000 yıllık masalarda dibek kahvesi keyfi yapabilir ve meşhur sakızlı dondurma yiyebilirsiniz. Burada verilecek serbest zamandan sonra ülkemizin ilk Zeytinyağı Müzesi’ni geziyoruz.. Geçmişten günümüze zeytinyağı yapımında kullanılan, değirmen taşları, dev vidalı presler, zeytin sepetleri sabun kalıpları, ahşap presler, sıkma aparatlar, tekneler, kandiller ve maşrapalar göreceklerimiz arasında. Müzenin yan tarafında bulunan satış mağazasında, zeytinyağı alışverişimizi yaptıktan sonra Zeus Altarı’na geçiyoruz. Edremit Körfezi ve Küçükkuyu’yu en iyi görebileceğimiz yerler arasında olan Zeus Altarı’nda manzaranın tadını doya doya cıkaracağız. Fotoğraf molası ve kısa bir dinlenmeden sonra Adatepe’ye geçiyoruz. Köyü bir baştan bir başa gezip, Hurmalı Kahve’de yorgunluk çaylarımızı içtikten sonra Tahtakuşlar Köyü'bne geçiyoruz. Türkiye'nin ilk ozel etnografya müzesi ve Türkiye'de ilk kez bir köyde kurulan sanat galerisi olan Tahtakuslar Etnografya Müzesi’ni geçiyoruz. Burada muzenin kurucusu değerli öğretmenimiz Alibey Kudar’dan Kaz Dağı efsanelerini dinleyip, binbir deva Kaz Dağı bitkileri alısverişinden sonra gezimize devam ediyoruz. Filmlere konu olan Hasanboğuldu ve Sütüven Şelaleri’ni gezerek başlıyoruz. Sebahattin Ali’nin öyküsünü yazdığı ayrıca sinemaya da aktarılan Hasan ile Emine’nin hikayesini rehberimizden dinleyip İstanbul'a hareket ediyoruz.